Temmuz ayında Yunanistan’da kamp yapalım dedik, ancak çok zamanımız yoktu ve en yakınımızda Yunanistan vardı. Başladık araştırmalara, yabancı sitelerden birinde karşımıza çıkan ve isteklerimizi karşılayan Thalatta Kampı çok sevdik. Bunu da sizinle paylaşmak istedik. Eğer İstanbul’da veya Trakya’da oturuyorsanız şu an önereceğim şey sizin için bence harika bir alternatif. Yunanistan’a bu bölgelerden kolaylıkla ulaşım sağlayabilirsiniz. Halkidiki (Chalkidiki) Yunanistan’ın kuzeyinde yer alan bir yarım adadır. Selanik’in 100 km güneyine gittiniz mi bu bölge ile karşılaşabilirsiniz. O görülen 3 burun halk dilinde 3 parmak olarak adlandırılır. Soldan sağa isimleri; Kassandra, Sithonia, Agion Oros’tur. Bizim size anlatacağımız kamp is bu 3 burundan ortadakinde yer alıyor, yani Sithonia’da. Camping Kalamitski – Thallatta Camp. Birazdan gördükleriniz kamp yapmayı seven kişiler için merak uyandırıcı nitelikte olacaktır. Hazır olun Yunanistan’da kamp yapmak nasıl bir deneyim anlatıyorum. 🙂
Chalkidiki bölgesi, dilimizde Halkidiki şeklinde yazılır ve okunur.
İğnenin bulunduğu yer kamp alanı oluyor çok sevimli değil mi?
Arabayla İstanbul’dan hareket edeceğiniz bir yolculukta toplam 8 saatte oraya rahatlıkla ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Saat 05:00’da İstanbul’dan yola çıktığınızı varsayın, gümrüğü de eklersek öğlen 14:00 gibi orada olabilirsiniz bence gayet ideal. Yeni ehliyetler sayesinde artık sınırlardan geçmek ve oralarda araba kullanmak çok kolay zaten. Eskiden beynelmilel ehliyetlerle falan uğraşırdık. Farklı bir ülkeye arabayla gidiyorsanız mutlaka yeni ehliyetlerinizi yanınıza almış olunuz. Yeni ehliyetlerle beraber yapmanız gereken bir diğer şey yanınıza yeşilkartınızı almak oluyor. Bu yeşilkart uluslararası bir sigorta niteliğinde oluyor. 15 günlük ücreti 52,50 Euro’dur. Ayrıntılı bilgi için buraya. Kısacası ehliyetinizi yenilediyseniz ve arabanın ruhsatı size aitse yurtdışına gitmek için direkt sınır kapısına gidip, yeşil kartınızı sınır kapısından alıp geçebilirsiniz. Siz de Yunanistan’da kamp yapmaya arabayla gitmek isterseniz, “Arabayla yurt dışına çıkmak” ile ilgili yazım için tık tık.
Yeşil kart örneği
Arabayla gitmeyi tercih etmeyenler ise uçakla Selanik’e inebilirsiniz veya yine İstanbul’dan otobüsle Selanik’e gidebilirsiniz. Biz genelde otobüs tercih ederdik İstanbul’da yaşarken ve Alpar Turizm’e atlar, uyuya uyuya giderdik 8-9 saat sürüyor. Akşam saat 21:00’da kalkıyor. O da başka bir opsiyon. Daha sonra Selanik’e ulaşınca otobüs kalkıyor Halkidiki’ye oradan da rahatça ulaşım sağlanabiliyormuş. Otobüs buradan kalkıyor: N. Moudania National Road. Tel: 2310 316555. Istasyona ulaşım No:49, 8, 2 otobüsleri’ni kullanabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için bu siteye zıplayalım.
Biz Temmuz 2016’da gittik kendisine kamp seven birileriyseniz bayılırsınız. Şimdi Türkiye’deki kamp yerlerine bir şey demek istemiyorum ama ben henüz çok sistematik ve temiz bir kamp yeriyle karşılaşamadım. Bilenler var ise beni haberdar edebilir.
Burası kamp alanı;
Koskoca bir alan, çadırlar ve karavanlar ise ağaçların arasında o nedenle göremiyoruz. Sizce de cennet değil mi?
Resimden de anlaşıldığı üzere gayet güzel organize edilmiş bir yer kendisi. İçerisinde farklı seçenekler var dilerseniz kendi çadırlarınızı veya karavanalarınız götürebilirsiniz, dilerseniz kamptaki hali hazırda bulunan karavan ve çadırları da kiralayabilirsiniz. Biz minnacık çadırımızla 4 gün kaldık kendisinde. İpucu vereceğim insanın büyük olsun, küçük olsun kendi çadırı gibi yok.
Bizim çadıramız şu mavi küçük olan, sandalye çok önemlidir. Kamp yaparken yanınızda mutlaka olsun.
Hint geliyor: Şişme mat adı verilen bir çeşit yatağımsı bir şey var, Decathlon’da satılıyor başka yerlerde de vardır ama biz oradan aldık. Görseniz çok rahat bir yapısı var. Normal matlardan ya da uyku tulumlarından daha rahat. Eğer arabayla giderseniz zaten düşünmeye gerek yok. Üzerine alın nevresimlerinizi, bakın size bir ev konforu. Kendi temiz yatağınızda kamp yapıyorsunuz var mı daha güzeli?
O yüzden neymiş kendi çadırımız varsa onda, yoksa bütçemize uygun bir seçenekte kalıyoruz. Sonrası güzellik zaten. Burası zaten çadırlı otel gibi. e çeşit çeşit restaurantlar var. Üstelik epeyce ucuz. Geleneksel Yunan yemeklerini yemek için güzel bir ortam denize baka baka ouzolarınızı içerken, yemek yiyebiliriyorsunuz.
Aktivitelerden bahsedeyim: Denizi ve kumsalı çok güzel. Sıcacık bir denizi var. Sahilde herkes yunanların Racket dediği bir oyunu oynuyor. Oyun badminton gibi ama baya tahtadan raketlerle oynanıyor. Tak tak ses geliyor topa vurdukça. Oradaki markette satılıyor.
Sahil gerçekten efsaneydi.
Market demişken, diğer yerler uzak diye kazıklamaya çalışan bir market kesinlikle değil, kendi yetiştirdikleri organik meyvelerden de satıyorlar. Ancak ihtiyaçlarınızı gümrükte Duty Free’den alabilirsiniz. Biraz daha uygun fiyata gelebilir.
Bir diğeri, kano, jet ski veya lazer yelkenli tekneler kiralayabilirsiniz. Biz kano kiraladık güne gerçekten bir değişiklik geliyor. Bence deneyin. Kollarımız kas yapsın birazcık. 🙂 Plaj voleybolu, yüzme havuzu, tenis kortu aslında dediğim gibi çadırlı otel burası. Kendileri sitesinde demiş ki ülkedeki en kaliteli kamp alanı gerçekten az bile söylemişler.
Fiyatlar bu şekide;
Biz small tent-premium seçeneğini almıştık. Bu durum denize ve restaurantlara yakın olmanızı sağlıyor. Bir de ekstra arabaya ücret ödüyorsunuz. Bakın bir de siteyi incelerken gördüm. Mayıs ve Eylül ayına özel süper bir indirim yapmışlar, göz atmanızı isterim. 2 kişi kendi çadır ve arabanızla gider iseniz 80 Euro fiyat. Baya iyi.
Tarihlere dikkat edelim kandırmasınlar bizi 🙂 (01-31 Mayıs 2018 ve de 16 Eylül-30 Eylül 2018 tarihleri arasında geçerliymiş. Bahar kampanyası yapmışlar.)
Şimdi AB olmasından mıdır nedir bilmem ama gerçekten sağlık koşullarına kadar her şey iyi. Ersin kaldığımız günlerinden birinde rahatsızlandı ve biz de revire gittik. Kaç para kilitler acaba diye düşünürken bir de baktık ücretsiz hizmet, biz müşteri olduğumuz için ekstra hiç bir şey yapmadan sağlığımızın kontrolünü yapabildik, ilaç alabildik. Yunanistan’da kamp yapmak bizden bir tane daha artı puan aldı.
Bir gece yürüyüşe çıktık, tek tek bütün alanı gezdik, karavan ve çadırları inceledik. Yabancılar için gerçekten kamp başka bir ruh. Yunanistan’da kamp yapmaya USA’dan bile gelenler vardı. Pek çok yabancı plaka vardı etrafta. Ailecek gelenler de oldukça fazlaydı. Kumsalın hemen yakınında karavanlar yer alıyor. İçeri doğru ilerledikçe çadır tipleri ile karşılaşıyorsunuz. Anladığımız kadarıyla oraya 1 ay veya daha fazla gelip kalan insanlar da var. Tıpkı bir yazlık gibi kendine bahçe yapanlar, ışıklandırmalarla süsleyenler, televizyonunu içine koyanlar. Bazı büyük çadır ve karavanlar adeta süsleme yarışı içerisine girmiş gibilerdi. Akşam öyle bir tur atmanızı şiddetle öneriyorum. Bizim çok hoşumuza gitti. Çeşit çeşit kamp malzemeleri görüp kültürünüze, kültür katmanız da paha biçilemez.
Bu rahatına düşkün kişiler için bir seçenek
Bu gördüğünüz aslında karavan, yazlık yapmış resmen
Abartmış mı sizce de?
Bunlarda yine kampa ait kiralanabilir ağaç evlere örnekler
Yunanistan’da kamp yapmak = barbekü yapmak
Barbeküden bahsedeceğim şimdi, bizim lehçemizde mangal olur kendisi. Aldık Türk sucuklarımızı, mangalımızı yaktık. Biraz Amerikan filmlerinden gördüğümüz tarzda Amerika’dan getirdiğimiz Marshmallow bisküvilerinin arasına marshmallowu koyduk yedik. Ouzo’muzu da açtık. O gün çok kültürlü olduk. Hem Türk, hem Amerikan, hem Yunandık. Zaten olmamız gereken de bu değil midir? Her kültürü sevmek, oralıymış gibi yaşamak ama kendini hiç bir zaman unutmamak.
Deneyin bakın Smoores deniyor bunlara. Önce çubukta marshmallowları mangal ateşinde eritiyorsunuz. Büskivinin arasına koyup afiyetle yiyorsunuz.
Bu da bizim barbekü günümüzden bir kare, evet minik bir mangal dahi götürmüştük 🙂
Umarım siz de Yunanistan’da kamp yaparsınız ve Thallatta Kamp’a gidersiniz. Giderseniz bize yazmayı sakın unutmayın. 🙂
10 maddede Thallatta Camp’ta Yapılacaklar
- Rezervasyonu mail yoluyla ya da Skype üzerinden yapabilirsiniz.
- Az bir fiyat farkı ödeyerek Premium seçeneği var dikkat edin belki onu seçebilirsiniz.
- Çadır alanınızın ağaçlar altında olduğuna dikkat edin. Çoğu öyle ancak siz bir kontrol edin.
- Alana vardığınızda rezervasyonunuzu yapan kişiye baklava ikram edin. Çok hoşlarına gidiyor.
- Raket dedikleri badminton’a benzeyen oyunlarını sahilde oynamayı unutmayın.
- Marketten buz ve içecek alırsanız bütün gün soğuk içecek içebilirsiniz.
- Mangal yapacaksanız TR’den sucuk götürebilirsiniz. Biz sabah kahvaltıları için de vakumlu peynir alıyoruz. Ekmek, domates temin edip yiyoruz. Siz de yapabilirsiniz, sabah kahvaltıları için hızlı ve güzel bir ayrıntı.
- Kano kesinlikle kiralayın, çok güzel bir koyda olduğunuzu ancak o şekilde anlayabilirsiniz.
- Sahile karşı oturun ve oradaki tavernalardan birinde Ouzolarınızı yudumlayın.
- Doyasıya güneşlenin. Güneş koruyucuları da unutmayın. Aaaaa bi dk bi dk hamak hamak asıl onu unutmayın. Hata yaparsınız. 🙂
P.S: Instagram’da baya etkiniz gelsenize.
Youtube’u zaten söylemiyorum bile.
4 yorumlar
[…] Avrupa […]
[…] Kamp Pusulası […]
[…] Kamp Pusulası […]
[…] Kamp Pusulası […]